Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün ”Sorumlu Hemşire Olarak Görevlendirme Talebi’’ konulu yazısına istinaden
SAĞLIK BAKANLIĞI
SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE
Ebeler Derneği 1954 yılında kurulmuş, ülkemizde ebelik mesleğini ulusal düzeyde temsil eden, üye sayısı yüksek, köklü bir mesleki sivil toplum örgütüdür. Aynı zamanda derneğimiz Uluslararası Ebelik Konfederasyonu (ICM) üyesi ve Avrupa Ebeler Derneği yönetim kurulu üyesi olarak, ülkemiz ebelerini uluslararası platformlarda temsil etmekte, meslekle ilgili uluslararası gelişmeleri izlemekte ve katkı sunmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Ebelik Konfederasyonu’na göre ebe; gebelik, doğum ve doğum sonu dönemde bakım ve izlem sağlayan, kendi sorumluluğunda doğum yaptıran, yenidoğan bakım ve izlemini yapan, kadın ve ailesinin yaşam boyu sağlık eğitimcisi ve danışmanı olarak görev yapan sağlık çalışanıdır. Ebelik hizmetlerinin kapsamı; normal doğumların yönetimi, gebelik, doğum ve doğum sonu dönemde sağlığın teşviki, korunması ve sürdürülmesi, anne ve bebekte riskli durumların tespiti, önlenmesi, tıbbi bakımı ve acil müdahale tedbirlerinin uygulanması ve kadın sağlığı hizmetlerinin sunulmasıdır. DSÖ, UNFDA ve ICM tarafından yayınlanan Dünya Ebelik Durum (SoWMy- 2021) raporu, ebelerin işlevsel bir sağlık sistemi içinde desteklenmesi halinde kadınlar ve yenidoğanlar için temel bakımın %87’sini sağlayabildiğini ve ebelik hizmetlerinin dünyada her yıl milyonlarca hayatı kurtardığını göstermektedir. Ülkelere göre değişiklik göstermekle birlikte, hastanelerde çalışan ebeler; gebelik, doğum, doğum sonu hizmet sunan birimlerde, sağlıklı/hasta yenidoğan, jinekoloji, yardımcı üreme birimlerinde ve doğum ameliyathanelerinde çalışmaktadır.
Ülkemizde ebelik mesleğinin icrasına yönelik müstakil bir kanun bulunmamakla birlikte, yürürlükte olan mevzuat ebelerin yukarıda bildirilen tanım ve bilgilere uygun çalışmasını garanti altına alacak niteliktedir. (1928 tarihli 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik) İlgili mevzuat hükümlerine göre ülkemizde ebeler, anne ve çocuk sağlığı hizmetlerini yürüten, gebelik, doğum ve doğum sonu dönem hizmetleri sunan, kendi sorumluluğunda doğum yaptıran, 0-6 yaş yenidoğan ve çocuk hizmetlerini yürüten, diploması Bakanlık tarafından tescil edilmiş lisans mezunu bir meslek mensubudur. Görüldüğü üzere ebeler sadece doğum yaptırmakla yükümlü değildir ve görevleri gebelik ve doğumla sınırlandırılamaz. Ebelik mesleği otonomisi ve üstlendiği sorumluluklar nedeniyle diğer sağlık mesleklerinden ayrılmaktadır. Nitekim UNESCO 2023 yılında ebelik mesleğini “somut olmayan dünya kültürel mirası listesi”ne almıştır ve ebelik bu listedeki tek meslektir.
Genel Müdürlüğünüzün 28.12.2023 tarih ve E-73686883-045.02-232616424 sayılı ‘’Sorumlu Hemşire Olarak Görevlendirme Talebi’’ konulu yazısından da bir kez daha anlaşılacağı üzere, Bakanlığımız ebelik ve hemşirelik mesleğini iki ayrı meslek olarak tanımaktadır. Ancak Bakanlık merkez teşkilatı tarafından kabul gören bu anlayışın, uygulamaya geçirilmesi ve taşra teşkilatına yansımasında aksaklıklar bulunmakta, hemşireler ve ebeler birbirlerinin ikamesi olarak çalıştırılmaktadır. Ebeler ve hemşireler çoğunlukla çalıştıkları birimi seçme/değiştirme imkanına sahip olmamakta, mesleki alanında görevlendirilme talebinde bulunması halinde gizli mobbinge maruz kalabilmektedir. Bu durumun her iki mesleğe de zarar verdiği ancak ebelerin daha fazla mağduriyet yaşadığı bilinmektedir. Bakanlığımız hemşirelik alanında çalışan ebelerin ilgili hemşirelik mevzuatı uyarınca mağdur olmasını önlemek için bir defaya mahsus olmak üzere, ebelik diplomasına sahip olduğu halde 5634 sayılı Kanunun yayımı tarihinde en az üç yıldan beri yataklı tedavi kurumlarında fiilen hemşirelik görevi yaptığını belgelendirenlere hemşirelik yetkisiyle görevlerine devam etme hakkı tanımıştır. Ancak ebelerin çalışması gereken alanlarda çalışan hemşirelere ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Halen sahada hemşireler ve ebelerin birbirinin ikamesi olarak çalıştırılmasına olanak sağlayan görevlendirmeler devam etmedir. Bu kapsamda değerlendirildiğinde hastanelerin pek çok biriminde fiilen ebeler ve hemşireler aynı birimlerde, özlük haklarıyla, aynı çalışma koşullarında birlikte görev yapmaktadır.
Ülkemizde ebelik eğitimi sadece üniversitelerde lisans düzeyinde sürmekte ve ebeler “Ebelikte Yüksek Lisans” ve “Ebelikte Doktora” yapabilmektedir. Görüldüğü gibi ebelik eğitimi ile hemşirelik, meslek eğitim düzeyi açısından aynı statüdedir. Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2022 verilerine göre, ülkemizde Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlarda 55.942 ebe, üniversitelerde 981 ebe, özel sektörde 2709 ebe, olmak üzere toplam 59.632 ebe görev yapmaktadır.
Bakanlığımız tarafından ebelik ve hemşirelik mesleklerinin farklı iki sağlık meslek grubu olduğu, görev, yetki ve sorumluluklarının ayrı mevzuat ile tanımlandığı belirtilmesine rağmen, ebelerin çalıştırıldığı servislerde “sorumlu olması” hususu Hemşirelik Kanunu ve buna bağlı yönetmeliklere göre değerlendirilmiştir. Benzer statüde olan iki meslekten birinin hangi gerekçe ile diğerinin yöneticisi olarak konumlandırıldığı belirsizdir. Bu karar “eşitlik” ilkesine aykırılığı nedeniyle hak kayıpları oluşturmakta, ebelerin mesleki ve kurumsal bağlılığını azaltmakta, ümitsizlik ve engellenme duygusu yaratarak çalışma barışını bozmaktadır. Öte yandan çalıştığı birimde “sorumlu” ya da “yönetici” olarak görevini layıkıyla yapmakta olan ebeler için oluşacak mağduriyet de göz önünde bulundurulmalıdır.
Tüm bu saiklerle, ülkemizde yükselmekte olan sezaryen oranları da dikkate alındığında, Bakanlığımızın ebelerin hak kayıplarını önlenmek ve ülkemizde ebelik mesleğini güçlendirmek için gerekli çalışmaları yapacağına inanıyoruz.
Konuyu değerlendirmelerinize saygılarımla arz ederim
Doç. Dr. Nazan KARAHAN
Ebeler Derneği Genel Başkanı